Sedat Peker’den Türkiye için Kolombiya benzetmesi: Seneye mezun oluyorum
Sedat Peker, Köfteci Yusuf’un ürünlerinde domuz eti bulunması sonrası yeniden gündeme gelmesi üzerine bir röportaj verdi. Domuz eti iddialarını reddedip topu Süleyman Soylu’ya atan Peker, Türkiye’deki suç örgütleri konusundaki öngörülerini anlattı.
Dubai’den Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk’e konuşan Peker, Güney Amerika ülkelerindeki kartel savaşlarının bir benzerinin Türkiye’de yaşanabileceğini ileri sürerek, “… Bunun aynısı Brezilya’da yaşandı. Orada büyük kriminal suç ailelerinden güç, başka yapılara geçti. Meksika’da, Kolombiya’da da yaşandı. Karteller gidip kendileri adam öldürmüyor. Türkiye de esasen çok tehlikeli, yaşanacak bir şey daha var. Devletin burada tedbir alması lazım. Brezilya, Meksika, Kolombiya da yaşanan şeyin aynısı, ‘kötü insan doğası’ her yerde aynıdır, değişmez. Türkiye’de de yaşanacak” iddiasında bulundu.
Peker şu öngörüsünü paylaştı: “Aile yapımız bozulmadığı için Türkiye geriden gidiyor. Ama süreç hep aynı. Önceden aile tarzı olanlar. Ondan sonra sokakta oluşan genç gruplar. Sonra da devletten ayrılmış büyük kartelleri kuran yapılar. Yani şu an Türkiye benim görüşüme göre üç- beş seneye kadar böyle bir yapıya evrilecek. Bu genç grupları altında toplayan bu karteller oluşursa o zaman PKK’nın şehit ettiği görevli sayısından fazlasını düşünün çünkü Meksika’ya Kolombiya ya bakın bizim PKK’nın 40 senede şehit ettiği insan orada bir sene de kartel savaşlarında ölüyor.”
KÖFTECİ YUSUF KONUSUNDA TOPU SOYLU’YA ATTI
(Köfteci Yusuf’u, çökmek için ‘Domuz eti dedikodusu yayarız’ diye tehdit ettiği iddiası)
“Ben o dosyanın sanığı değilim. Dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile aramızda bu olay yaşandı. Köfteci Yusuf’u şahsen tanımam. Gürsu’da miting yapmaya gidiyordum. Bir telefon verdiler. Benim Yusuf Akkaş’la tanışmam telefonla oldu. Diğer arkadaşların, ne satacağı et kesim yerinden, ne muhabbetlerinden haberim yok. Ne de bununla ilgili bir şey konuştuk. O şahıslar içinde tanıdığımız insanlar var. Ama ben onlar gibi yüzbinlerce insan tanıyorum. Yani beni o arkadaşla konuşturan öyle aile çerçevesi içerisinde olan, birinci derece yakınlarım değil. Dosyada Yusuf olayında benimle ilgili bölüm yok. Ne benim aramam, mesajım ne de herhangi bir kaydım bulunmuyor.
‘GELMEYİ DÜŞÜNMÜYORUM, GELSEM BİR SAATTEN UZUN SÜRECEK SUÇLAMA YOK’
Hukuken çok rahatım. Türkiye’ye geldiğim zaman hakkımda bir saatten fazla sürecek bir suçlama yok. Ha şu an gelmeyi düşünmüyorum…
AK Partinin avukatlarından olan bir beyefendiyi zan altında bırakmak için söylemiyorum. Süleyman Soylu ile sorun yaşayınca hakkımda 1,5 yıl sonra dava açıldı. Dava açan, AK Parti’de görev yapmış, parti üyesi avukat daha sonra savcı oluyor ve kısa süre sonra örgütlü suçlara bakmaya başlıyor. Benim dosyamı birden eski Savcısından alıp bu beyefendiye verdiler. Bu beyefendi de kısa sürede dava açıp 1,5 yıl sonra beni de davanın içinde sanık yaptı. Yani sadece bir kişiyle oluşan düşmanlık üzerinden hakkımda yakalama kararı çıkarıldı. Yani bir köftesini yemeden köfteci Yusuf’un olayından yargılandık.
‘SENEYE MEZUN OLUYORUM’
Peker söyleşide, önümüzdeki sene bir üniversitenin uluslararası ilişkiler bölümünden mezun olacağını da açıklarken günlerini Türkiye’den getirttiğim kitapları okuyarak geçirdiğini söyledi. Dubai için de “Nüfusu 1 milyon ama 13 milyon yabancı insan var. 13 milyon kişiyi bu 1 milyona öyle bir uyum sağlatmışlar ki inanın bir kadın tek başına ülkenin başından ülkenin sonuna kadar yürüse gözünü kaldırıp hiç kimse bakmaz. Yani kanunlar o kadar caydırıcı” ifadelerini kullandı.
(ALINTI)